Karadağ doğumluyum, Türkiye'de yaşıyorum. 4 dil biliyorum ve beşinciyi öğreniyorum.
Dil öğrenimdeki bilgimi ve deneyimimi paylaşmak istiyorum. Bütün bu dilleri gramer dersi almadan öğrendim, hiçbir şeyi ezberlemedim ve dahi değilim! Yine de, bütün gramerleri doğru bir şekilde kullanıyorum, fakat yabancı bir dili konuştuğumda gramer kurallarını düşünmüyorum ve bu daha hızlı ve akıcı konuşmamda yardımcı oluyor!
Peki bu nasıl oldu? Evet, Türkiye'de Türkçe öğrendim ancak türkçemi pratik yapacak Türk arkadaşlarım yoktu!! (Belki de siz Amerika'ya gitseniz Türk insanları bulursanız hep onlarla olacaksınız :)) Yine de her gün bu dili duyuyordum ve sonunda bu dili tamamen ''edindim''. İngilizce konuşulan bir ülkede hiç yaşamamıştım ancak her gün yeterince İngilizce duyduğumdan emin oldum çünkü bu dili ''edinmek'' istedim! Fransızcayı da aynı şekilde öğrendim. (''Acquire'' söylemek için ''edinmek'' kelimesini kullandım ama tam olarak ifade etmiyor, ''acquire'' ile ''learn'' arasındaki farkı lütfen araştırın!)
Türkiye'de ingilizce bilgi oranının düşük olmasının temel nedeni, insanların bu dili diğer ülkelerde olduğu kadar sık kullanılmaması, dinlenmemesi, görmemesi, tek kelimeyle '' edinmemesidir''.... Örneğin tüm yabancı filmlerin dublajlı olduğunu görünce çok şaşırdım. Ülkemde mesela ingilizce her yerdedir, kullandığımız çok fazla ingilizce kelime var, herkes konuşur, herkes ingilizce kitap okur, herkes ingilizce filmleri izler, ingilizce isimler sokaklarda, dükkan, lokanta, hastane, otel isimlerinde sıkça görülebilir... İnsanlar öğrenmeden biliyorlar. (İpucu: ''learn'' ile ''acquire'' arasındaki farkı bunu anlamınıza yardımcı olacak - dili kimse öğrenmiyor, herkes ediniyor :)) Türkiye'de böyle değil, burada insanlar dili edinmeye değil - öğrenmeye çalışıyorlar ki bu dil yapısını, gramerini, kurallarını vs. bilmek anlamına gelir. Benim ülkemde bunu yapan kişi dilbilimci olmak, bu dili herhangi başka bir bilim gibi araştırmak, okumak isteyen kişidir. Türkiye'de dil edinimi, çevre tarafından doğal olarak sağlanan bir şey olmadığı için insanlar bu dili, çok uzun süren zor yollardan öğreniyorlar (dikkat - edinmiyorlar, öğreniyorlar!) ya da şanslılarsa yurtdışında öğreniyorlar ve bir dilbilimci öğreteceği şekilde öğretiyorlar... Sonunda, çok çabaya rağmen, dili çok bilen ama çok az konuşabilen insan var! Bu, Türkiye'de 6 sene içindeki izlenimim, öğrencilerimden öğrendiklerim, ve dil öğretme ve öğrenme konusunda uzun araştırmadan sonraki sonucum!
Konuşmak isteyen biri ana dilini öğrenen bir çocuk gibi ve ben 3 yabancı dil öğrendiğim gibi, bu dili dinlemek ve görmek, gözlemlemek, anlamak ve ''edinmek'' zorundalar. Bu beynimizin dil öğrenme tek yoludur ve başka tüm yollar doğal değildir, tüm diğer yollar kendimize zorlanan ve hedefimizi ulaştırmayan yollardır.
Türkiye çok sevdiğim bir ülke ve burada yaşadığım için şanslıyım. Bana verdiği herşey için şükranlarımı sunabilmek için, İngilizce öğrenerek dünyalarını büyütmelerine yardımcı olduğum kişi sayısını arttırmak istiyorum! Bu atasözüne kesinlikle inanıyorum - ''dilimin sınırı dünyamın sınırıdır'' ve bu çok potansiyelli insanların dünyalarının sınırlandırmasını istemiyorum!
Bunu bir kurs hazırlayarak başaramayacağımı bildiğim için, kendim tüm bildiğim yabanci dilleri edindiğim gibi size eksik olan dil edinme ortamı sağlayıp dil edinmenizde rehber olacağım. Bunu online canlı pratik seanslarla gerçekleştireceğiz ama ondan önce size GEREKLİ ön bilgi sağlamak adına, bu seanslarda çok kullanacağımız, devamını öğreneceğiz ve temelimiz olacağı en gerekli ingilizce ifadeleri ve kalıpları Udemy'de öğretiyorum.
Sınırları kaldırıp dünyamızı genişletelim mi birlikte?!